Ailelere 4 A uyarısı. Prof. Ünüvar, “Çocukları 4 A’dan uzak tutmalıyız” dedi..
Prof. Dr. Necdet Ünüvar, aileleri, çocukları “4 A” olarak nitelendirdiği “araç”, “asansör”, “abur cubur” ve “akıllı cihazlardan” uzak tutulmaları için uyardı. Ailelere ‘4 A’ uyarısı. Ünüvar, yaptığı açıklamada otizm sıklığının arttığını, 1970’li yıllarda 2 bin 500 doğumda bir otizm görülürken, bugün ABD kaynaklı araştırmalara göre 59 doğumda 1 otizm olduğunu söyledi. Türkiye’ye projeksiyon yapıldığında net sayının bilinmediğini ifade eden Ünüvar, bilim insanlarının yaklaşık 435 bin otizmli birey olduğuna yönelik yaklaşımı bulunduğunu kaydetti. Ailelere ‘4 A’ uyarısı
Dünyada en fazla otizmin görüldüğü ülkelerin başında yüzde 2,64 ile Güney Kore’nin geldiğine işaret eden Ünüvar, bazı araştırmalara göre bunun nedenlerinin ileri yaşta annelik, alkol, sigara olduğunu vurguladı.
Ünüvar, Güney Kore’nin teknolojinin en fazla kullanıldığı ülkelerin başında geldiğini, dünyada bilgisayar oyunlarının en çok üretildiği, internet bağımlılığının en yüksek olduğu ülke olduğunu anımsattı. Ünüvar, yüzde 20 bağımlılık olduğunu, daha önce 52 saat boyunca bilgisayarın başından kalkmadığı için bir gencin hayatını kaybettiğini anlattı.
Güney Kore’de hem teknoloji kullanımı hem otizm çok fazla olunca “Acaba teknoloji bağımlılığıyla otizm arasında bağlantı olabilir mi?” sorusunun aklına geldiğini belirten Ünüvar, bu konuda araştırma okumadığını ancak Güney Kore’nin iki özelliğine bakınca bu soruyu sorduğunu ifade etti. Ünüvar, “Anneler de çok fazla teknoloji kullanıyor. Bebeklik çağında da kullanılıyor acaba bunlar otizmi artırıyor mu? Ekrana uzun süre bağlı kalıyorsunuz, göz teması, uzun süre hareketsizlik var. İnternete bağlı akıllı cihazların, cep telefonlarının baz istasyonları vasıtasıyla yaydığı, yaklaşık 12 metrekarelik alanda oluşan non iyonize radyasyon var. Oluşan radyoaktivite ile otizm arasında bağlantı var mı?” diye konuştu.
“Hayatın içinde olmaya teşvik etmeliyiz”
Dünyada, Türkiye’de çocukluk çağında obezitenin çok ciddi ölçüde arttığına dair araştırmalara işaret eden Ünüvar, İngiltere’de 1987’de yapılan bir çalışmanın, 2006’da da obezite sıklığı çalışmasının bulunduğunu, çocuklarda obezitenin yaklaşık 2,5 kat arttığını kaydetti.
Ünüvar, Sağlık Bakanlığının 2016’daki çalışmasına göre Türkiye’de yüzde 9,9 obez, şişman; yüzde 14,6 fazla kilolu bulunduğuna işaret ederek, bu oranın 2009’da yüzde 6,5, 2013’te yüzde 8,3, 2016’da yüzde 9,9 olduğunu, sürekli artan bir obezite görüldüğünü anlattı.Bütün bunlardan hareketle çocukları 4 A’dan koruma çağrısında bulunan Ünüvar, bu 4 A’yı, “araç”, “asansör”, “abur cubur,” “akıllı cihazlar” olarak sıraladı.Bunların belli bir sınırın ötesinde ciddi bir tehlike olabildiğine dikkati çeken Ünüvar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Asla araç, asansör, akıllı cihaz kullanmayın demiyorum, öyle bir şey mümkün değil. Bunların obezite tehlikesini körüklediğini bilmemiz lazım. Anne, babalar istiyorlar ki çocukları adım atmasın, araçla gidip gelsin, asansörle çıksın, insin. Bu anlayış çok da doğru değil. Araç mı yürüme mesafesi mi; yürüyün, çocuklarımızı yürümeye, daha hareketli olmaya teşvik etmemiz lazım. Merdiven mi asansör mü; ihtiyaç halinde kuşkusuz asansör ama ihtiyaç olmadığında mutlaka, mümkün olduğunca merdiveni kullanmak.
Bilim adamları sim kart taşıyan akıllı cihazlardan 12 yaş altında çocuklarımızı uzak tutmamız gerektiğini söylüyor. Akıllı cihazlar çocuklarımızı bir yere bağlıyor, uzun süre hareketsiz kalıyor, böyle olunca mutlaka bir şey yiyip, içiyor. Çocuklar için özel olarak hazırlanmış, besin değerinin çok üzerinde yağ, şeker, tuz miktarı barındıran besinsel değeri kesinlikle çok şüpheli bir kısmı zararlı ürünleri tükettiklerini de biliyoruz. Bunun çocukluk çağındaki obeziteyi çok artıran bir unsur haline geldiğini biliyoruz. Uzun süre hareketsizlik sadece obeziteye yol açmıyor, göz, parmak, boyun, omurga sorunlarını da beraberinde getiriyor.
Anne, babaların mümkün olduğunca 4 A’nın tehlikelerini bilerek, diğer alternatiflere yöneltmesi gerekir. Çocuklarımızı daha çok yürümeye, merdiven kullanmaya, hayatın içinde olmaya teşvik etmeliyiz.