Akraba evliliği yapan çiftlere doğum uyarısı
Uzmanlar, Türkiye’ nin bir çok bölgesinde akraba evliliğine rastlandığını belirterek akraba evliliği yapan çiftlere doğum uyarılarında bulundu
Şanlıurfa Metrolife Hastanesi Çocuk Doktoru Mustafa Özkan, Türkiye’nin bir çok bölgesinde akraba evliliğine rastlandığını belirterek, bu oranın Doğu ve Güneydoğu bölgesinde ise diğer bölgelere göre daha yüksek olduğunu hatırlattı. Türkiye’de akraba evliliği yapan çiftlerin oranının bazı yerlerde yüzde 50’lere kadar ulaştığını kaydeden Çocuk Doktoru Mustafa Özkan, akraba evliliği yapan çiftlere önemli uyarılarda bulundu. Bu tür evliliklerde en sık yaşanan temel sağlık sorununun engelli çocukların dünyaya gelmesi olduğunu ifade eden Özkan, akraba evliliklerindeki çiftlerin engelli çocuk doğurması oranının, normal çiftlere göre 3-4 kat daha artabileceğini kaydetti.
‘Her 10 evlilikten 1 tanesi akraba evliliğidir’
Akraba evlilikleri nedeni ile iki hastalık taşıyıcısının birbirini bulduğunu savunan Özkan, bu durumun çocukların engelli olma ihtimalini yükselttiği gibi, nadir görülen genetik özelliklerin çocuklarda da ortaya çıkmasına neden olduğunu ifade etti. Özkan, “Coğrafyamızda akraba evlilikleri çok sık rastlanılmaktadır. Neredeyse her 10 evlilikten 1 tanesi akraba evliliğidir. Akraba evliliğinden doğan her çocuk özürlü olmayabilir. O nedenle aileler genelde rahat davranıyor. Aileler çevremizde komşularımızda, akrabalarımızda akraba evliliği yapmış ve çocuklarda özürlü değil bakış açısıyla bakıp rahat davranıyorlar. Akraba evliliğinde doğan çocukların özürlü olma oranı yüzde 3-4 gibi ama normal evliliklerde doğan özürlü çocuk oranlarının ise 3 katıdır. Normal bir evlilikte çocuğun özürlü olma oranı yüzde 1 iken akraba evliliğinde bu oran yüzde 3-4 olmaktadır. Akraba evliliğini önlemek mümkün değildir. Mutlaka böyle evliliklerde gebelik dönemlerinde kadın doğum uzmanının kontrolünde olmaları ve düzenli ultrason kontrolü yapmaları gerekiyor. Hatta kadın doğumcu gerekirse perinatologa hastayı yönlendirebilir. Gebelik dönemin de çocuğun özürlü olma olasılığı yüksek değerlendiriliyorsa hastadan amniyon sentez dediğimiz bir yöntemle çocuğun özürlü olup olmadığı tespit veya teyit edilebilir” dedi.
Mustafa Özkan, engelli çocuğun anne karnında erken tespit edilmesi durumunda ise gebeliğin sonlandırılmasının da aileye teklif edilebileceğini kaydetti.
Ortaya çıkacak sorunlar
Özkan, çocukta özürlülük durumları hakkında bilgi vererek, “Çocuğun fiziksel özrü olabilir. Çocuğun ekstremitleri kısa olabilir, boy kısalığı olabilir. Nörolojik gerilik olabilir. Çocukta zeka geriliği olabilir. Görme ve işitmeyle ilgili problemleri olabilir” dedi.
Özkan, gebeliğin sonlandırılmasının istenmemesi durumunda da erken tedavinin önemli olduğunu kaydetti.
Özkan, özürlü doğan çocuğun özür durumu da göz önüne alınarak özür durumunun düşürülmesi, azaltılması konusunda da kısmi tedavi uygulanabileceğini ifade etti.